18.5.09

Fotolar Dile Geldi

Fotolar kendi ölçüleri içerisindeki hikayeyi anlatır. Detaylarda gizlidir gösterilmek istenen yada her birey kendine özgü yorumlarla farkeder kadrajdaki anlamı, fotoların dili olsada konuşsa derdim hep içimden, dikkatlice bakıldığında en ufak detayın bile o güne özgü yada o ana özgü hikayeyi biçimlendirdiğini farkeder bakmayı ve görmeyi becerebilen insan...

16.5.09

Kısa Öyküler Serisi_1 - Doğum günü hediyesi

Uzun karanlık koridorda ve boya fırçaları arka cebinde yavaşça ilerliyordu, genç heyecanla yürürken ayak ucuna bir şeyin çarptığını farketti, eğillip uzandığında yepyeni bir zippo çakmak olduğu gördü, aceleyle inceledi ve birdenbire yanında özenle işlenmiş el yazısına ilişti gözü "seni çok seviyorum sevgilim" yazıyordu, önce kafası bulandı çünkü bu yazının kime yazıldığı merak etti, zihni karabulutların engeline takılmıştı.. kaldı ki bu koridorda işi neydi? Elini duvara sürte sürte yavaşça ilerlerken "evet.." dedi genç, "bu çakmak.. onun .. o… evet onun bana doğum günü hediyesiydi.." dedi, biraz daha ilerledi.. karanlık koridorda duvarların bomboş olduğunu farketti.. neden yok dedi genç.. neden anılar yok bu duvarlarda... arka cebindeki fırçasına uzandı eli telaşla, onun görevi bu duvarları canlandırmaktı sanki... böyle tuhaf bir zorunluluk hissetti.. duraksadı.. alt dudagını ısırdı ve ”yürümeye devam etmeliyim” dedi... neden telaşa kapılmıştı bilmiyordu.. sanki zamanı gitgide azalıyordu onun için..

Hemşire telaşla doktoru nöbetindeyken uyandırdı.. gece saat 02:45koridorlarda çıt çıkmıyordu.. sadece ince bir ses duyuluyordu, periyodik öten bir bip sesi, tamamen elektronik ve tamamen soğuk bir ses… “uyanın doktor bey hastamızı kaybediyoruz!” dedi hemşire.. doktor gözleri kısık bi halde hemen masasına koşarak gözlüğünü aldı, Hızlıca hastanın odasına gittiler.. Genç hastanın refakatçisi ona donuk donuk bakıyordu, doktor hastanın bağlı olduğu yaşam destek ünitesini inceledi ve hemşireye dönerek fazla zamanlarının olmadığını söyledi…

Odada beyaz donuk bir ışık

yanı başındaki refakatçisini hıçkırık sesleri..

ve başucunda en sevdiği çakmağı vardı…

Duvar saati çakmağın parlak metal gövdesine yansıyordu, saat 02:48, çakmağın yanında ise “Seni Çok Seviyorum Sevgilim” yazısı vardı…