30.12.08

Kayıp Bedenler ++4]


Kettle'ın bana haber verdiği dakikaydı.. hey şapşal su hazır ve hala sıcak. Koca fincanıma biraz kahve, biraz esmer şeker ve kaşığımı koymuştum ki bu ailenin en önemli parçası suyun buharını üfleyen dudaklardı.. Günün ilk yudumu taze ve ıslak oluşu, kokusu ve rengi, kalın mi telinin parmağımı nasırlaştırması gibi hızlı ve tatmin edici yudumun ruhumu ıslah etmesi..

Kayıp Bedenler #/3 Renkler Serisi (kırmızı)


Ateş canlı..
tanımsız, hareketli ve sıcaktır..

Kayıp bir bedene sıkışıp kalan kollarından zincirlenmiş aşk..
Bakışlarınla bunu karşısındakine zahmetsizce ver.
Alev topuna dönmüş kalbimi tut ellerinde..
Daimi sıcak, kan kırmızısı..

28.12.08

Kayıp Bedenler --_2_-

Karanlığın kayıp sayfalarında ışık saçan kaleminin sertçe yazmasını dilediğim anlar heyecan duyduğum kayıp zamanlardı.. adımı sayıkla kayıp beden.. kaybolmuşluğun zinciri ellerimdeyken, arayışının önümde diz çöküp yalvarmasını izliyorum. Sıkıcı bir dialoğun zamanın üzerinden geçmesi gibi adlandırılması değildi bu durum.. Anlamların çarpıştığı ender dakikalardandı. Zamanını boşa harcama ihtiyar. Duygu yoksulluğu seni iyice yıpratmış dipsiz zaman çizgileri yüzünü harcamış... Elinde kocaman kırmızı bir elma tutan yaşlı bir bilge kulağına şunları fısıldadı.. " Daha ne kadar düşüneceksin.. düşünceler ırzına geçerken zevkten kendini mi kaybettin?"

Devam etti...

"Onu sadece çizgiler ve renkler oluşturuyordu.. o sadece bunları beyaza yansıttı.. beyaz da renkle buluşarak o oldu..

Dünyanın ve hayatın tüm karmaşasından kurtarmışken kendini.. düşünmeden uzak, koru kendini koruyabildiğin kadar..

Hiçbirzaman bitmez karmaşa, sen düşündükçe devam eder. Kimileri büyütür kalbinde taşır karmaşayı, kimi Dünya'yı kurtarmak için kendini ateşlere atar. Sonu üzüntü ve hayal kırıklığının ötesine gitmez, gidemedi hiç. inanmadım... inanma sende, kurtarılmış bölgendeki benliğini koru yeter..

Çizgiler, renkler, notalar eşlik ettikçe sana, kimse giremez o bölgeye, girmesin.. İçini içimle biçimlendirirken yeşil tanrı...saatlerım hep beyazını yeşil geçicek... yeşil adam..."

sabah___1



Şehrin boktan çamuru ayakkabıma bulaşmış etrafı tam olarak algılayamadan evime dönüyordum ki.. sabahın 7 si olduğunu farkettim.. Kalabalığın sesine karışan muziğin bozuk notaları, anılar ve kokular. Komik el hareketlerinin gölgesini bir hayvana benzetmeye çalışmak gibi vakit kaybı olduğunu düşündüğüm de.. sadece kendimle dalga geçtiğimin farkına varıyorum. Şeytanın çorbasında kaşık olmaktan sıkılmış insanların kendini su gibi duru olduğunu kanıtlamaya çalışması, şehrin kokusu kadar itici, bir balerinin pointlerini küçük bir kıza hediye ettiği şu zamanda çevremde türlü güzelliklerin saklı olduğunu düşünmemek için bir sebep göremiyorum.

Kayıp Bedenler --_1^^


Uykudan yeni kalkmış.. kafasında türlü şarkılar dönüyordu, duygu reaksiyonlarI içinde itilip kakılan pantalonunun arka cebi yırtılmış genç.. ölümsüz ve sinir bozucu notalar parmaklarından süzülüyor, damla damla yüzünü acıtıyordu..

Yeni kalkmıştı ve saatleri karıştırmıştı, "allah kahretsin hangi ara daldım ben" dedi.. sabah olduğunu zannediyordu ama sadece yarım saat uyumuştu.

Sakinleşti ve yüzünü sildi, elleri ısındı.. uykusu dağıldı..

27.12.08



Blog açıldı....